NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ رَافِعٍ
حَدَّثَنَا
أَبُو
الْحُسَيْنِ
زَيْدُ بْنُ
الْحُبَابِ
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
الرَّحْمَنِ
بْنُ
شُرَيْحٍ
الْإِسْكَنْدَرَانِيُّ
حَدَّثَنِي
أَبُو
هَانِئٍ
الْخَوْلَانِيُّ
أَنَّهُ
سَمِعَ أَبَا
عَلِيٍّ الْجَنْبِيَّ
أَنَّهُ
سَمِعَ أَبَا
سَعِيدٍ
الْخُدْرِيَّ
أَنَّ
رَسُولَ
اللَّهِ صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قَالَ مَنْ
قَالَ رَضِيتُ
بِاللَّهِ
رَبًّا
وَبِالْإِسْلَامِ
دِينًا
وَبِمُحَمَّدٍ
رَسُولًا
وَجَبَتْ
لَهُ
الْجَنَّةُ
Ebû Sâid el-Hudrî
(r.a.)'den rivayet edildiğine göre, Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
''Radiytu billahi rabben
ve bi İslami dinen ve Muhammedi sallallahu aleyhi ve selleme Nebiyyen''
Anlamı:
"Rab olarak Allah
(c.c.)'ı, din olarak İslâmı ve Peygamber olarak da Muhammed sallellahu aleyhi
vesellem'i seçip beğendim"
diyen kimseye cennet
vâcib oldu."
İzah:
Müslim, imâre; Nesâî,
cihâd; Hakim, el-Mtistedrek, I, 518; İbn Hıbban, Sahih, II, 112.
Hadis-i şerif, Allah'a
inanıp İslama gönül veren Hz.Muhammed'e ümmet olmaktan şeref duyan kimsenin mutlaka
cennete gireceğini haber veriyor. Bu sözleri söylemek iman etmek demektir.Ancak
bunları sadece dil ile söylemek kişinin kurtuluşu için kâfi değildir.
Allah'ı Rab olarak
seçmekten maksat, ona itaat edip başkasına ibâdet etmemektir. Din olarak İslâm'dan
hoşnut olmak, onun esaslarına uyup İslâm dışı ideolojilerden uzak kalmakla
olur. Hz. Muhammed'in ümmeti olmaktan şeref duymak da onun sünnetini tâkib
etmeyi gerektirir. Bu hadisin mânâsı: "Ey habibim, de ki; "Allah'ı
seviyorsanız bana uyun, Allah da sizi sevsin. Ve günahlarınızı bağışlasın.
Allah affeder ve merhamet eder"[Âl-i İmrân 31] mealindeki âyet-i kerime
düşünüldüğü zaman daha iyi anlaşılacaktır.
Hadiste, belirtilen
sözleri söyleyerek iman eden ve bu iman üzere ölen kişinin o anda Cenneti hakettiği
anlaşılmaktadır. Ancak bu hakediş, o sözü söyledikten sonra azabı gerektiren
bir hareketin yapılmaması, yapılmışsa bile Allah'ın affına mazhar olunmuş
olması şartı ile kayıtlıdır. Eğer imana delâlet eden bu sözler söylendikten
sonra azabı gerektiren bir suç İşlenmiş ve bu suç affedilmemişse, Cennetin
neticede yani ceza çekildikten sonra vacip olduğunu anlamak icab eder.
İman üzere ölen bir
mü'minin günahkâr bile olsa, günahının cezasını çektikten sonra Cennete
gireceğini bildiren ehl-i sünnet itikadının gereği budur.